Haute Couture Üzerine

Paris'te bu hafta gerçekleştirilen ve bütün dünyanın ilgiyle takip ettiği Haute Couture Moda Haftası'na ve koleksiyonlara değinmeden önce biraz da moda tarihindeki öneminden ve günümüz şartlarındaki konumundan bahsedeyim. Çünkü Haute couture modanın gelişimince büyük bir adım, tasarımcılar için özgür bir alan ve kesinlikle gerçek bir sanattır.
Haute couture, ünlü tasarımcılar tarafından kişilerin ölçülerine göre yapılmış kıyafetler anlamına gelen bir moda terimidir. Haute couture Charles F. Worth tarafından Paris'te yaratılarak 19. yüzyılın ikinci yarısında modada belirleyici bir rol üstlenmiştir. 20. yüzyılın başlarında Paul Poiret, 1. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında Coco Chanel gibi isimler haute couturede önde gelmektedir. 30'larda başta Christian Dior Modaevi olmak üzere birçok haute couture evi açılmıştır. 60'lı yıllarda ise önemini yitirmeye başlayan haute couture, yerini 'pret-a-porter'a bırakmıştır. [Kostüm ve Moda Tarihi - Elif Jülide Dereboy/2004]

Charles F. Worth'un tasarımları
Bir ilah: Coco Chanel
Paul Poiret özel tasarımı için çalışırken

Moda dünyası hala tartışıyor:  Haute Couture ölüyor mu?
Özel müşteriler için elde hazırlanan koleksiyonlarıyla, terzilik geleneğini bir Ortaçağ loncası gibi koruyan büyük Haute Couture modaevleri, yeni çağın hazır giyim (pret-a-porter) demokrasisi karşısında pes etti mi?
Evet, Paris’te birçok marka, Haute Couture koleksiyonu hazırlamaktan vazgeçti ve sadece hazırgiyimle ilgilenmeye başladı. Özellikle Yves Saint Laurent, Versace, Balmain, Lanvin gibi dev isimlerin bu sektörden vazgeçmesi tartışmaları başlattı. Bu gidişe en büyük tepki İtalyan tasarımcılardan geldi.71 yaşındaki Giorgio Armani akıntıya karşı kürek çekerek, Paris’te 2007 yılında ‘Armani Prive’ adını verdiği ikinci Haute Couture koleksiyonunu sergiledi ve Paris Match dergisine verdiği demeçte köpürdü ve "Haute Couture’ü öldürdüler." ve
"Ben bir ders vermek, kadınlara hiç de gülünç olmadan haute couture giyinebileceklerini göstermek istiyorum. Haute Couture tiyatro değildir." dedi.

Hak vermemek mümkün değil, moda dünyasına daima apayrı bir hava katan haute couture koleksiyonların kullanıcıları azalıyor olsa da son getirilemeyecek kadar değerli. Chanel, Dior, John Paul Gaultier ve Elie Saab gibi büyük isimler altında insanın yaratıcılıklarının ve hayalgüçlerinin sınırlarını zorlayan tasarımların artık hiç olmayacağını düşünmek bile istemiyorum. Neyse ki bu konuda hala ısrarcı ve istikrarlı modaevleri var.


Hiç yorum yok: